Günlük hayatımızın bir kesimi haline gelen teknoloji ve toplumsal medya kullanımının hayatımızın
büyük bir alanını kapsamış olduğu yadsınılamaz bir gerçek. Durum böyleyken Bağımlılık mı, gereksinim mı? sorusunun yanıtını birçok kere bulmakta zorluk çekiyoruz ve birçok defa sormaya gereksinim duymuyoruz. (Ertemel ve Eroğlu Pektaş) tarafından 2018 yılında Taşınabilir Teknoloji Bağımlılığı ile ilgili 24 üniversite öğrencisiyle yapılan nitel çalışma sonucu epeyce dikkat cazip gözükmektedir. Akıllı telefon kullanım sıklığınız nedir sorusuna iştirakçilerin %45’i 4-7 saat ortasında yanıt vermiştir.
Günün 8 saat üzerinde taşınabilir internette vakit geçiren öğrenciler ise iştirakçilerin %20’sini oluşturmaktadır. 1 saatten az ve 1-3 saat ortası vakit geçiren öğrencilerin toplamı ise iştirakçilerin %32’sini oluşturmaktadır.
Çağımızın kaidelerine bağlı olarak teknoloji ve toplumsal medya hayatımızın bu kadar merkezinde iken
ondan büsbütün kopmak, bağımlı kategorisine girmeyen bireyler için de epeyce sıkıntı görünebilmekte.
Nitekim çoğumuz şimdi bağımlı hissetmiyorken toplumsal medya platformlarını kullanmaya ve bu
platformlara erişmeyi sağlayan teknolojik araçlara yöneldik. Birden çok sebebi olabilen bu yönelişin
ana nedenleri ortasına merak, ilerleyen teknolojiye ayak uydurabilme ve muhtaçlık olarak bakılabilir.
(Akyürek, 2020) tarafından Lise Öğrencilerinin Telefon Kullanımına ait çalışması değerli görülmektedir. “Öğrencilerin akıllı telefonu kullanım hedefi olarak toplumsal medya %32.7 ile oran açısından en yüksek çıkmıştır. Öğrencilerin akıllı telefonu kullanım gayesi olarak 'eğitim maksatlı durumlar ise %8.2 ile oran açısından en düşük çıkmıştır. Ayrıyeten öğrencilerin akıllı telefonu kullanım
amacı konuşmak %14.9, iletileşmek %22.5 ve öbür durumlar (internette sörf yapmak,
müzik dinlemek, oyun oynamak, fotoğraf-video çekmek vb.) ise %21.8 çıkmıştır.
Teknoloji ve toplumsal medya bağımlılığın kıymetli öteki kullanım gayesini ise memnun olma isteği ve
günlük hayatın yoğunluğundan kaçış olarak belirtebiliriz. Bu davranışımız sonucunda andan
uzaklaşarak teknolojik gerçekliği ve anlık paylaşımların getirmiş olduğu memnunluğu kabul etmiş
bulunuruz. (Güney, 2017)' e nazaran, bireyler toplumsal medya etkileşimleri sonucunda tanıdık ya da tanımadık birçok şahısla karşılıklı irtibata girme ve karşılığında almış oldukları doyumlar ile bir
mutluluk yaşayabilir. Kişinin güzeline giden bu durum sonucu bir kısırdöngü zinciri başlayacak ve
birey farkında olmadan bağımlılık okyanusuna kapılabilecektir.
