Beyoğlu’nda bahçe kapısı yüzünden komşusunu öldüren sanık hakim karşısında
Sanık: “Maktulün oğlu sabah çok erken saatlerde meskene gelirdi ve kapıya vurarak bizi rahatsız ederdi”
İSTANBUL Beyoğlu’nda ortak bahçe kapısının açık tutulması yüzünden tartıştığı komşusunu öldüren sanık hakim karşısına çıktı. Sanık duruşmada, “Maktulün oğlu sabah çok erken saatlerde konuta gelirdi ve kapıya vurarak bizi rahatsız ederdi” dedi.
Beyoğlu’nda başka oturdukları konutun ortak bahçe kapısının açık tutulması sıkıntısı nedeniyle tartışmaya başladığı komşusunu öldüren sanık Fikret Hıdıroğlu’nun ‘kasten öldürme’ kabahatinden müebbet mahpus talebiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Fikret Hıdıroğlu ve avukatı hazır bulundu. Duruşmada savunmasını yapan sanık Fikret Hıdıroğlu, maktul İbrahim Yelken ve oğlu Osman Yelken’le konutlarının tıpkı bahçede bulunduğunu söyleyerek, “Maktulün bulunduğu konutla bizim konutumuz birebir bahçe içerisinde yer almaktadır, dışarıya çıkmak için kullandığımız tek bir kapı bulunuyor o da bahçe kapısı. Maktulün oğlu, gece alkollü bir yerde çalıştığından sabah çok erken saatlerde konuta gelir ve her seferinde anahtarını unuttuğundan kapıya vurarak bizi rahatsız ederdi. Anahtar taşıması konusunda kendisini uyardım lakin alkollü olduğundan anahtarını kaybedebileceğini ve kapıyı açık tutmamı istedi. Ben de kabul ettim, kapıyı kilitlememeye başladım” dedi.
“Amacım bana ziyan vermesini engellemekti”
Savunmasına devam eden sanık Hıdıroğlu, “Daha sonrasında maktul, kapının kilitli olmamasından ötürü bana sinkaflı küfürlerde bulundu, kendisine durumu izah ettim fakat buna karşın kapının kilitlenmemesinde ısrar ediyordu. Olay günü de hastanede olan kardeşime eşya hazırlamak için konuta gelmiştim, maktul İbrahim yeniden kapı kilitli olmadığından küfürler ederek konutuma geldi. Beni yakamdan tutup dışarıya çıkardı, hastaneye gitmem gerektiğini belirtmeme karşın ısrarla beni kendi konutuna yanlışsız çekti, meskeninin içine kadar girdik. Hala yakamı tutuyordu, o sırada elini beline atar üzere yaptı, bana ziyan vereceği dehşetiyle bulunduğumuz yerdeki sehpanın üzerindeki bıçağı alıp 2-3 el maktule hakikat salladım. Maksadım bana ziyan vermesini engellemek, beni bırakmasını sağlamaktı. Bıçakladıktan sonra maktul, meskeninin öbür odasına gitti, ben de bıçağı dışarıda atarak kaçtım. İstemeden gelişen bir olaydı” sözlerini kullandı.
“Polis, sanığın beyanına prestij etmemiş olmalı ki, bıçağı yere atıp ayağıyla itekledi”
Duruşmada tanıklık eden Sedef Şenyüz ise sanık Fikret Hıdıroğlu’nun ablasının erkek arkadaşı olduğunu söyleyerek, “Ablam, ben ve oğlum meskende oturuyorduk. Akşam vakitlerinde kapı çaldı, sanık geldi ve çok alkollü vaziyetteydi. İçeri girer girmez adam öldürdüğünü söyledi, hatta ablama da yönelerek onu da öldüreceğini söyledi. Daha sonra kendisini dışarı çıkardım, meskenin dışında kaldırımda oturmaya başladı. Polisi çağırdık, geldiğinde sanığın üzerinde ekmek bıçağı buldu. Polis, sanığın beyanına prestij etmemiş olmalı ki, bıçağı yere atıp ayağıyla itekledi. Sonraki gün cinayet masası arayınca işin doru olduğu ortaya çıktı, sonra tekrar denetim ettiğimde bıçak hala tıpkı yerdeydi. O sırada cinayet masası grubu de meskenime gelmişti, onlara bıçağı gösterdim ve durumu anlattım, bıçağa el koydular” formunda konuştu.
Sanığın avukatı, ” Olay yeri inceleme raporu dikkate alındığında müvekkilimin savunmasını teyit eder formda maktulün pantolon art cebinde bıçak bulunmuştur. Müvekkilim saldırıyı def etmek maksadıyla hareket etmiştir. Beraatini istiyoruz” dedi.
Sanık avukatı ise olayda müvekkilinin saldırıyı def etmek hedefiyle hareket ettiğini belirterek tahliyesini talep etti.
Mahkeme, eksik konuların giderilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
