Prof. Dr. Oğuztürk Biontech aşısının ayrıntılarını anlattı
ANKARA – Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, Türkiye‘de birinci kere kullanılacak olan Pfizer/Biontech aşısı hakkında değerli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Oğuztürk, “Pfizer/Biontech aşısının daha cazip olmasının nedeni, birinci dozdan sonra antikor düzeyinin yüksek düzeylere ulaşabilmesidir” dedi.
Ankara Kent Hastanesi Acil Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Oğuztürk, Türkiye’de birinci sefer kullanılacak olan Pfizer/Biontech aşısına ait değerli bilgiler verdi. Oğuztürk, Pfizer/Biontech aşısının açıklanan resmi datalara nazaran bağışıklık oluşturma manasında önemli manada başarılı olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Biontech firmasının Pfizer ile birlikte oluşturduğu bu süreçte ortaya çıkardığı aşı mRNA tekniği ile viral partiküllerin gen dizilimini oluşturarak insanlara enjekte edilip virüs varmış üzere bedenin reaksiyon gösterilmesi biçimindeki bir süreci aktive ederek bağışıklık kazanılıyor. Bu teknoloji yeni bir teknoloji. Daha evvel mRNA tekniği ile yapılan eserler kanser hastaları başta olmak üzere kullanılıyordu fakat viral bir enfeksiyon etkenine yönelik aşı çalışmaları dünyanın yeni şahit olduğu bir süreçte karşımıza çıktı. Pfizer/Biontech’in bu aşısı bağışıklık oluşturulma manasında açıklanmış resmi bilgilere nazaran önemli manada başarılı bir aşı ve bu aşı ülkemizde kısa bir müddet sonra aşılama programına nazaran aşı sırası gelen şahıslara yapılacak. Bu aşı insanlara zarurî olarak yapılmıyor. Sırası gelmiş ve ben bu aşıyı yaptırmak istiyorum diyenlere yapılacak ve ben bu aşıyı tercih etmiyorum diyenler ise yaptırmayacak.”
Pfizer/Biontech aşısının 21 gün ortayla 2 doz biçiminde uygulandığını aktaran Oğuztürk, “Aşı flakon dediğimiz şişelerin içerisinde 6 doz olacak biçimde üretilmiş. Bu manada daha kolay pratik bir uygulama hali de ortaya çıkmış oluyor. Bu aşıda kamuoyunu ilgilendiren son bir gelişme yaşandı. O da Avrupa İlaç Dairesi’nin daha evvel eksi 80 derecede bulundurması münasebetiyle dünyada daha geniş kısımlara ulaştırılması pratikliğinden uzak diye tenkit konusu oluyordu. Avrupa İlaç Dairesi’nin son açıklaması ile eksi 15 ve eksi 25 dereceler ortasında da kullanımdan evvelki son 15 gün içerisinde bu sıcaklık aralığında bulunabileceği söz edildi. Bu da aşının daha geniş bölümlere yayılması açısından önemli manada bilgilendirici ve yararlı bir açıklama oldu” dedi.
Aşının yan tesirlerine yönelikte bilgi veren Oğuztürk, “Sinovac firmasının CoronaVac aşısında olduğu üzere yan tesirler karşımıza çıkabiliyor. Resmi datalara nazaran yüzde 1’den daha az önemli yan tesirler durumu kelam konusu. Bu aşının bilinen yan tesirleri; enjeksiyon yapılan bölgede kas ağrısı, halsizlik, titreme, ateş yükselmesi, eklem ağrıları sık olarak görülebiliyor. Bunlar 24 saat ile 72 saat ortasında değişen bir vakit diliminde karşımıza çıkıyor. Bu aşıyı yaptıran bireylerin bu cins şikayetlerden ötürü panik yapmasına gerek yok, bilinen ve beklenen yan tesirler. Datalar diyor ki; ikinci doz aşıyı yaptırdıktan sonra da bu yan tesirler ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu yan tesirler herkeste olacak değil. Sonuçta tahlili olan yan tesirler. Bu manada çok ağır seyreden bir yan tesir durumu kelam konusu değil. Gönül rahatlığı ile bu aşı insanlarımız tarafından yaptırılabilir” tabirlerini kullandı.
Pfizer/Biontech aşısının daha cazip olmasının nedeninin, birinci dozdan sonra antikor düzeyinin yüksek düzeylere ulaşabilmesi olduğunu vurgulayan Oğuztürk, “İnaktif virüs aşılarında ikinci dozdan sonra bizdeki antikor düzeyi daha yüksek bir düzeye çıkıyordu. Birinci dozdan sonra bizim yaptırmış olduğumuz aşıya bağlı antikor düzeyi yükselmesi çok istenilen bir seviyede olmamasına rağmen bilhassa Pfizer/Biontech aşısında birinci dozdan sonra dahi yapılan çalışmalarda yüksek antikor düzeylerine ulaşılabildiği tabir ediliyor. Neden ikinci doz? Bu yüksek oluşmuş olan antikor düzeylerini daha uzun mühlet yüksek düzeyde tutabilmek hedefiyle ikinci doz öneriliyor” diye konuştu.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / UTKU ŞİMŞEK
