Bazen geçmişte kaybettiklerimizi düşünmeyerek ve üstünü örterek acı hissetmekten kaçmaya çalışırız. Bu kaçış kısa periyodik olarak bizi korusa da uzun vadede ziyan verebilir.
Yas tutmaya yürek gösterip hislerimizin akmasına müsaade verdikçe, hissettiğimiz ağır acı ve boşluk hisleri yerini manalı ve kalıcı bir sevgi bağına bırakabilir.
Bu kayıp bir kişi de olabilir bir “şey” de…
Ayrıldığınız eski sevgiliniz de olabilir gençliğiniz de…
Çocukluğunuz, umutlarınız, hayalleriniz de olabilir işiniz de…
Sizin düşünmekten kaçtığınız yahut yüzleşmekte zorlandığınız kayıplarınız var mı?